Ayrılık acısının sonuna doğru acının birden katlanıp maksimum olduğu dönemdir. Bu döneme kadar kalbiniz soğumuştur ve hatta artık eski sevgilinizin sadece iyi yanlarını hatırlarsınız. Kötü olan da yaşadığınız ilişkide kötü olan olayları unutup ardınızda pembe bir tablo hatırlamanız. Çünkü bu durum içinizde kimselere itiraf edemeseniz de bir ufak umut tohumu barındırır. Bu tohum öyle bir tohum ki ya yüreğinizi cennet bahçesine dönüştürür ya da kan revan eder. Eğer eski sevgiliniz bunca süre sonra yaptığı öküzlüğü anlayıp size dönmek istiyorsa bu umut tohumu ona ılımlı yaklaşmanıza neden olur ve mutluluğa kaldınız yerden başlarsınız. Ama biz tersini düşünecek olursa yani ayrılık acısının devam ettiğini düşünelim. Hala bir kez bile geri dönme girişimi olmamışsa birde üstüne eski sevgiliniz kendine yeni bir sevgili yapmış ve mutluluk karelerini dört bir yana yaymışsa vah ki ne vahhhh!!! İşte soğumuş olan kalbinizdeki o minik umut tohumu yakar yıkar o kalbi. Aniden sanki ilk ayrıldığınız güne geri dönersiniz. Ayrılık acısı o kadar şiddetli olur ki sanki dün gece ayrıldınız. Ama endişe etmeyin geçecek. Tabi ki demesi kolay ama dayanmanız lazım inanın geçecek. Artık onu unutmanız tamamen içinizden silmeniz için sona yaklaştınız. Bu olay sonrasında artık içinizdeki o umut tohumu da yok oldu. Nefes alamaz, kalbiniz sıkışır, yemek yiyemez, gözleriniz dalar, agzınızı acıp konuscak haliniz yoktur. Kolay mı!!! Canım dediğiniz gülüşüne doyamadığınız davar, gitmiş mutluluk pozları veriyor başka biriyle. Ama dayanın.. Kimlerrrr geçmedi ki. O kaybetti siz değil. O bin kez üzülecek bin kez pişman olacak size bunun haberi gelsin ya da gelmesin buna inanın!!!
Sabır sabır ya sabır....
Prof. Dr. Beauty
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder